Coronavirüs İş Dünyası Üzerinde Baskısını Arttırıyor
Çin’de başlayıp kısa sürede dünyayı etkisi altına alan ve Mart ayından itibaren Türkiye ekonomisi üzerinde etkisini daha yoğun hissettiren Covid-19 salgınının iş dünyasına yansımalarını izleyen kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdik.
Coronavirüs salgını küresel ekonomiyi derinden etkilemeye devam ederken, Türkiye’de salgının ekonomiye etkilerini azaltmak adına birbiri ardına tedbirler geliştiriliyor. AGS Global tarafından 2-7 Nisan 2020 tarihleri arasında Türkiye’nin 76 şehrinde, 18 farklı sektörü temsilen 728 firmayla gerçekleştirilen araştırma; salgının firmalar ve sektörler üzerindeki etkileri, dijital çalışma yöntemine adaptasyon süreçleri, açıklanan desteklerden faydalanma durumları hakkında ilgi çekici sonuçları kapsıyor.
- Covid-19 ticari faaliyetleri olumsuz etkiliyor
Araştırmaya katılan firmaların %62,8’i salgının Türkiye’de etkileri görülmeye başlandıktan sonra ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtmekte. Lojistik (%90), yapı malzemeleri (%88,2), otomotiv ve ulaşım araçları (%88), gıda, tarım ve hayvancılık (%83,8) faaliyetlerin en az hız kestiği sektörler olarak öne çıkarken, 100’den fazla çalışanı olan firmalar (%76,5) faaliyetlerine ara vermeyen ölçeği temsil ediyor.
Diğer yandan, faaliyetleri devam eden firmaların %69,8’i ilgili faaliyetlerde azalmaya işaret ediyor. Buna karşılık firmaların %11,6’sı ticari faaliyetlerini salgın öncesine göre bir değişiklik olmaksızın sürdürdüğünü belirtiyor. Üretimini sürdürdüğünü beyaz yaka personellerin ise evden çalıştığını belirten firmaların oranı %8,1 iken, evden çalışma yöntemi ile faaliyetlerine devam edenlerin oranı %7.
- Covid-19 turizm sektörü, mikro işletmeler ve Doğu Anadolu bölgesini vurdu
Araştırmaya göre faaliyetlerine devam etmediğini/edemediğini belirten işletmelerin oranı %37,2 iken, turizm sektörü %88 ile açık ara başı çekiyor. İşletme ölçeğine bakıldığında ise 1-5 arası çalışanı olan mikro işletmeler %51 ile salgının etkisinin en çok hissedildiği ölçeği temsil ediyor. Diğer yandan, Doğu Anadolu bölgesi %57,7 ile işletme faaliyetlerinin en yoğun olduğu bölge.
- En önemli sorunlar: talepte daralma, iş yerlerin kapalı olması, tedarik zinciri
Araştırmaya katılan firmalara göre Covid-19 ile birlikte “evde kalma” kararı (%60,2) yaşadıkları en büyük sorunu oluştururken, siparişlerin azalması (%46,9), işyerlerin zorunlu olarak kapatılması (%25,8), tedarik zinciri (%25,8) ve lojistik (%11,4) süreçte firmaları en çok zorlayan faktörler olarak öne çıkıyor. Hammadde ile ilgili yaşanan sorunlar (%7,8) ise bir diğer önemli faktör. İlgili sorunlarla daha çok karşılaştığını belirten firmalar makine (%82,6), tekstil-deri (%77,4) ve sağlık (%70) sektörlerinde yoğunlaşmakta.
- Dış Ticarette Covid-19 Etkisi: İhracat ve İthalat Azalıyor
Araştırmanın içerdiği en çarpıcı sonuçlardan biri ise dış ticaretle ilgili. Buna göre araştırmaya katılan firmaların üçten birinden fazlası ihracat yaptığını belirtirken, bu grup içerisinde ihracatının azaldığını belirtenlerin oranı %89,3. Tekstil ve deri sektörü ile mobilya ve orman ürünleri ihracatının azaldığına en çok vurgu yapan sektörleri temsil ediyor.
Diğer yandan ithalat yaptığını belirten (%18,8) firmaların ise %85,4’ünün ithalatı azalmış durumda. Tekstil ve deri sektörü ile makine sektörü bu kategoride ithalatının en çok azaldığını ifade eden sektörler.
- İstihdamda Korumacı Yaklaşım: İlk Seçenek Kısa Çalışma Ödeneği
Araştırmaya katılan firmaların %60,2’si Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi (EİKP)’ni yeterli bulmuyor. Buna karşın çeşitli düzeylerde yeterli bulduğunu ifade edenlerin oranı ise %21,7. Paket kapsamındaki desteklerden faydalanmadığını belirtenlerin oranı %79 iken, özellikle bankaların yoğun bürokrasisi ve limitlerin yetersizliği en çok vurgu yapılan konuların başında geliyor. Desteklerden yararlanmamayı açıklayan bir başka desen ise ilk etapta desteklere daha fazla ihtiyacı olan firmaların önünün açılmak istenmesi.
Diğer yandan desteklerden faydalanan %21’lik kesimin %50’sinin ilk tercihi kısa çalışma ödeneği olurken, onu KGF kredisi (%21,5) ve kredi taksit ötelemesi (%19,2) takip ediyor. Desteklere en yoğun başvuran sektörlerin başında ise danışmanlık ve eğitim sektörü (%71,4) geliyor. 100’den fazla çalışanı olan firmalar %68,6 ile ölçek bazında ilk sırada yer alıyor. Nitekim, istihdamda korumacı yaklaşımın yansımaları, firmaların %93,8’inin Covid-19 nedeniyle personel çıkarmayı tercih etmemesiyle de örtüşüyor. Bu kategoride en sert istihdam kaybı yaşayan sektörlerin başında ise %24 ile turizm geliyor.
- Evden Çalışma ile ilgili soru işaretleri sürüyor
Firmaların %75’i için süreçleri dijitalleştirmede bir sorun söz konusu değilken, personeli evden çalışan firmaların %34,8’i tarafından bu yöntem verimli bulunmuyor. Buna karşılık verimli bulanların oranı ise %18,8. Araştırmaya göre evden çalışma yöntemini en çok benimseyen sektör ise hizmet sektörü (%33,3).
- İş Dünyası düzelme için 2020’nin son çeyreği ile 2021’in ilk çeyreğine işaret ediyor
Firmalar salgının etkilerinin hafiflemesi ve ticari faaliyetlerde düzelme için 2020 yılının son çeyreği ile 2021’in ilk çeyreğini işaret ederken, 6-12 ay arası seçeneği (%29,7) ilk sırada yer alıyor. Onu %26,8 ile 3-6 ay arasında düzelme öngörenler takip ediyor.
AGS Global Kurucu Ortağı Abdülkadir SICAKYÜZ, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede; ‘Araştırmamız Aralık ayında Çin’de başlayıp dünyayı etkisi altına alan salgının etkilerinin Mart ayının ortasından itibaren Türkiye ekonomisinde de hissedilmeye başlandığını gösteriyor. Dünyanın bazı ekonomilerinden farklı olarak hâli hazırdaki kırılganlığa eklenen bu süreç, firmalarımız için zorlu bir gündeme davetiye çıkarıyor. Nitekim EİKP’nin açıklanmasıyla da somutlaşan süreçte birçok farklı sektörden firmanın çeşitli zorluklarla karşılaştığını tespit ettik. Bu zorluklar ise öncelikli olarak imalat sanayi ile turizm gibi sektörleri vuruyor. Diğer yandan mikro ölçekli şirketler ile Doğu Anadolu bölgesindeki işletmelerin ticari faaliyetlerindeki keskin azalış, ölçek ve bölge bazında mevcut destek paketlerine yeni ilaveler yapmayı gerekli kılıyor”.
İş dünyasının tüm zorluklara karşın istihdamda korumacı bir yaklaşım benimsediğinin de altını çizen SICAKYÜZ, ‘Birçok firmamız için EİKP içerisinde en kolay erişilebilir destek seçeneği olarak kısa çalışma ödeneği öne çıkıyor. Bu destek sayesinde işletmelerin finansal stabilizasyonuna katkı sağlandığı gibi, böyle kritik bir dönemde istihdam kaybı yaşanmaması da sağlanıyor. Nitekim araştırmada turizm gibi sektörler haricinde işletmelerin istihdam kaybına sıcak bakmadığını görüyoruz ki, bu da içinden geçtiğimiz zorlu günlere rağmen iyimserliği besleyen bir gelişme”.
SICAKYÜZ, “Dünyada yüz bini aşkın ölüme neden olan Covid-19’un bir an önce insanlığın gündemin çıkması öncelikli temennimiz. Küresel ölçekte gerçekleştirilen projeksiyonlarla örtüşen şekilde araştırmamız gösteriyor ki, Covid-19 bir sağlık sorunu olmaktan çıkmış, tüm insani faaliyetleri ve dolayısıyla ulusal ekonomileri tehdit eden bir risk unsuruna dönüşmüştür. Türkiye’nin şimdiye kadar sağlık alanında gösterdiği mücadelenin, EİKP ile başlayan süreçte ekonomi açısından da gerçekleştirileceğini görüyoruz. Şüphesiz birçok sektör için zorlu bir ajanda gündemde olacak. Ancak kriz beraberinde fırsatları da getirecek. Dijitalleşmenin daha fazla meşruiyet kazanmasıyla birlikte oluşacak yeni normalde hiçbir işletme eski iş yapma biçimleriyle ayakta kalamayacak. Evden çalışma henüz birçok sektör için verimli bir seçenek olarak öne çıkmasa da, sonu belirsiz bu süreçte modeller revize edilmek zorunda kalacak. Firmalarımızı bekleyen bir başka zorluk, belirsizlik ortadan kalktığında yaşanabilecek tüketim, dolayısıyla talep patlaması. Firmalarımız Corona sonrası dünyada, iç ve dış talebi karşılama yeteneğini geliştirmeyi de şimdiden düşünmek zorunda” diyerek sözlerini tamamladı.
Benzer Araştırmalar İçin:
📌 "İş Dünyasına Göre Coronavirüs, Türkiye İçin Yeni Fırsatlar Oluşturacak": http://www.agsglobal.com.tr/TR/Medya/is-dunyasina-gore-corona-virus-kuresel-ekonomiyi-negatif-etkilerken-turkiye-icin-yeni-firsatlar-olusturacak
AGSSocial: Sosyo-Ekonomik Araştırmalar ile paydaşlarımız için en net, gerçek ve güvenilir verileri, güçlü içgörüler eşliğinde sunuyor, hızla dönüşen toplumsal beklenti ve taleplere kulak vermenizi sağlıyoruz.