İş Dünyasına Yeşil Dönüşümü ve TOGG'u Sorduk
213 iş insanının katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ve iş dünyasına Yeşil Mutabakat'tan TOGG'a kadar son dönemde Yeşil Dönüşümle ilgili merak edilenleri sorduğumuz kapsamlı araştırmamızda çarpıcı sonuçlara ulaştık.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı 2022 Küresel Riskler Raporu’na göre önümüzdeki 10 yılın bir numaralı riski, iklim değişikliğiyle mücadelede olası bir başarısızlık senaryosu olarak gösteriliyor. Bu nedenle, iklim değişikliğine karşı yeşil dönüşüm senaryoları tüm küresel kurumların ajandasında kendisine ilk sırada yer buluyor. Örneğin; AB 2030 yılına gelindiğinde 1990 yılı seviyelerine kıyasla karbon emisyonu (Co2) düzeyini %55 azaltmayı, 2050'de ise net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. AB'nin bu dönüşüm için ayırdığı fonun büyüklüğü ise 100 milyar €. AB tarafından sınırda karbon vergisi uygulanacak öncelikli sektörler; çimento, demir-çelik-alüminyum, gübre ve enerj, olarak sıralanıyor. Bir sonraki aşamada ise kimya, otomotiv, tekstil ve plastik sektörlerinin kapsama alınması bekleniyor. 2021 yılında ihracatının %41,3'ünü AB'ye gerçekleştiren ve kıtanın en önemli tedarikçilerinden Türkiye'de sektörlerin Yeşil Mutabakat'a ve Sınırda Karbon Vergisi'ne adaptasyonu bu nedenle büyük önem arz ediyor. Bu adaptasyon gerçekleşmezse 2026'da başlayacak uygulama ile Türkiye'nin AB pazarlarına ihraç ettiği ve standartları karşılamayan bazı ürünler yıllık 4 milyar $'lık bir ilave vergi yükü oluşturabilir.
Biz de AGS Global olarak #FarkındaMısınız ve #AGSSustainability mottoları ışığında, farklı sektörlerden 213 iş dünyası temsilcisiyle 13-14 Mart 2022 tarihleri arasında kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdik ve Yeşil Mutabakattan elektrikli araçlara, alternatif enerji yatırımlarından TOGG'a kadar merak ettiğimiz konularda iş dünyasının nabzını tuttuk.
İş Dünyasını Farkındalığı Henüz Arzu Edilen Düzeyde Değil
Araştırmaya katılan iş insanların; %66,7'si AB tarafından açıklanan Yeşil Mutabakat ve 2026 yılında ithal ürünlere uygulanacak Sınırda Karbon Vergisi hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtirken, bu konuda bilgi sahibi olanların oranı ise sadece %33.3. Öte yandan, katılımcıların tamamına yakını (%98,6), Türkiye'nin mevcut duruma kıyasla alternatif/temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini düşünüyor.
Elektrikli Otomobillere Bakış Olumlu
Araştırmaya göre; Türk iş dünyası temsilcilerinin %87,5'i elektrikli otomobillere genel olarak "olumlu" yaklaştığını ifade ederken, sadece %8,3'lik kısmı "olumsuz" bir bakış açısına sahip olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte; "fikrim yok" diyenlerin oranı ise %4,2 ile sınırlı kalmış durumda.
İş Dünyasınn Gözü TOGG'da.. Fiyat Belirleyici Unsur
Elektrikli otomobiller denildiğinde ise akla elbette TOGG geliyor.. Araştırmaya katılan iş insanlarının üçte ikisi (%66,7) 2023 yılında seri üretime başlanması beklenen Türkiye'nin yerli ve elektrikli otomobili TOGG'u "fiyatı uygun olursa" satın alacağını belirtirken, %9,4'ü ise "kesinlikle satın alacağını" ifade ediyor.
"Çekincelerim var" diyenlerin oranı %16,3 olarak bulgulanırken, %8'lik kısım ise "kesinlikle satın almayacağım" ifadesini vurguluyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren AGS Global Araştırma Kurucu Ortağı Ahmet GÜLER; “İş dünyası henüz arzu edilen farkındalık düzeyine erişememiş olsa da, tehlike kapımızda. Sektörlerimizin en büyük pazarı olan AB ülkelerine ulaşırken böyle büyük bir bariyerler karşılaşmamak için şimdiden bütücül bir perspektifle yatırımlarını hayata geçirmesi gerekiyor. AB'nin bu konuda ayırdığı 100 milyar €'luk fon, Türkiye sanayisi için önemli bir avantaj. Özellikle, bu konuda kötü bir imaja sahip olan Çin'in yaptığı sürdürülebilirlik yatırımlarını düşünürsek, pandemiden sonra ulaştığımız jeo-lojistik avantajını yitirmememiz için bu konuda aksiyon almamız gerekiyor" dedi.
Elektrikli otomobillere iş insanları tarafından olumlu yaklaşıldığını ifade eden GÜLER, “Veriler öyle gösteriyor ki; ideal ve optimum bir fiyatlama yaklaşımı, Türkiye'nin yeni nesil otomobili TOGG'un başarısı için çok daha mühim bir parametre haline gelmiş durumda. Yani TOGG’un halihazırda toplumun tüm katmanları tarafından paylaşılan, üstelik dünyadaki hem çevreci hem de e-mobilite teknolojileri açısından öncü olmasından beslenen pozitif algısının, alım gücü olgusuna mağlup olmaması gerekiyor.. Buradan hareketle; TOGG'un milli bir marka olarak erişilebilir olması, rehafın ve kalkınmanın da bir sembolü olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Araştırmayla İlgili İnfografiklere Aşağıda Yer Alan Resim Galerisi'nden Ulaşabilirsiniz..
AGSSocial: Sosyo-Ekonomik Araştırmalar ile paydaşlarımız için en net, gerçek ve güvenilir verileri, güçlü içgörüler eşliğinde sunuyor, hızla dönüşen toplumsal beklenti ve taleplere kulak vermenizi sağlıyoruz.