Yeni Araştırmamız: İş Dünyasının Kısıtlamalara Bakışı ve 2021 Yılı Yatırım Eğilimleri
Türkiye genelinde 316 iş insanının katılımıyla iş dünyasının Covid-19 kısıtlamalarına bakışına ve 2021 yılındaki yatırım eğilimlerine ışık tutan kapsamlı bir araştırma düzenledik. Çarpıcı sonuçlara ulaştık.
Covid-19 Salgını 2022’de Sona Erecek
Araştırmaya katılan iş insanları, Covid-19 salgınının 2021’in ilk 6 ayında biteceğine ihtimal vermezken, yüzde 21,5’u ise salgınının sona ereceği tarih olarak 2021 yılının ikinci yarısına işaret ediyor. Salgınının 2022 yılının ilk ya da ikinci yarısında sona ereceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 48,1. Diğer yandan, salgının gölgesinin dünya ve Türkiye üzerinden hiçbir zaman çekilmeyeceğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 10,1.
Kısıtlamalar Aşılamada Belirli Bir Orana Ulaştığında Kaldırılmalı
İş dünyasının yüzde 76’sı kısıtlamaların tamamen kaldırılması için aşılamada belirli bir orana erişilmesi gerektiğini düşünürken, yüzde 15,2’si ise kayıtsız şartsız en kısa sürede kaldırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu doğrultuda en çok vurgu yapılan nedenler; ülke ekonomisinin zarar görmesi, işletmelerin dayanacak finansal gücünün kalmaması ve bazı işletmeler açısından bu durumun adil olmaması olarak sıralanıyor.
Kısıtlamaların tamamen kaldırılması için Covid-19’un tehdit olmaktan çıkması gerektiğine işaret edenlerin oranı ise yüzde 8,9.
Kısıtlamaların Kaldırılmasıyla Ekonomi Daha İyiye Gidecek
Ankete katılan iş insanlarının yüzde 76’sı Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının açıklandığı Mart 2020’den bu yana ticari faaliyetlerinin daha kötüye gittiğini belirtirken, işlerinin aynı düzeyde kaldığını ifade edenlerin oranı yüzde 11,4. “Daha iyiye gitti” diyenlerin oranı ise yüzde 12,7.
Bu doğrultuda, katılımcıların yüzde 64,6’sı Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılması/esnetilmesiyle birlikte ekonominin daha iyiye gideceği yönünde hemfikirken, herhangi bir değişiklik olmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 20,3.
Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması Bir Süre Daha Devam Etmeli
Araştırma kapsamında, iş insanlarının yüzde 76’sı kısa çalışma ödeneği ve işten çıkartma yasağı uygulamalarının kaldırılmasıyla işsizliğin artacağını düşünüyor. Bununla birlikte, işsizliğin azalacağını ifade edenlerin oranı sadece yüzde 10,1.
İş Dünyası Hem Temkinli Hem de Fırsatlar İçin Tetikte
Araştırmaya katılan iş insanlarının sadece 7,6’sı 2021 yılı yaklaşımlarını içe kapanma-daralma olarak tanımlarken, yüzde 35,4’ü temkinli bekleyişe devam edeceğini, yüzde 53,2’si ise fırsatlar için tetikte olduğunu belirtiyor. İştahlı büyüme yanlılarının oranı ise yüzde 3,8 ile sınırlı kalıyor.
Turizm, Ev Dışı Yeme-İçme ve Hazır Giyime Talep Artacak
Covid-19 kısıtlamalarının esnetilmesiyle iç pazarda en çok ivme kazanması beklenen sektörlerin başında seyahat ve konaklama alt başlıklarıyla birlikte turizm (yüzde 65,8) gelirken, kısıtlamalardan en çok etkilenen cafe, restoranların yer aldığı ev dışı yeme-içme sektörü katılımcıların yüzde 57’sine göre ciddi bir talep artışıyla karşı karşıya kalacak. Hazır giyim, tekstil ve moda ürünleri ise yüzde 30,4 ile bu kategoride üçüncü sırada.
Hizmet Sektörü ve Hazır Giyim-Tekstil İçin İhracat Artışı Beklentisi
Araştırmaya katılan iş dünyası temsilcilerinin Covid-19 kısıtlamalarının hafiflemesiyle en çok dış talep artışıyla karşılaşacağına inandığı sektörlerin başında sağlık turizmi (yüzde 58,2) geliyor. Onu yazılım-teknoloji (yüzde 36,4), hazır giyim-tekstil (yüzde 32,7) ve lojistik (yüzde 30,9) takip ediyor.
Bu doğrultuda, katılımcıların yüzde 27,9’u 2021’de dış ticaret için yatırım yaptığını veya yapacağını belirtirken, ekonomik ve politik konjonktüre göre hareket edeceğini ifade edenlerin oranı yüzde 41,8. 2021 yılı için bu seçeneği ajandasından kaldıranların oranı ise yüzde 30,4.
Dış ticaret yapacağını ifade edenlerin yüzde 63,6’sı radarına ihracatı yerleştirirken, hem ithalat hem ihracat yapacağını belirtenlerin oranı yüzde 34,6 oldu.
İş Dünyası Katma Değer Arayışında; Yeni Pazarlar ve Dijitalleşme
Her iki iş insanından biri (yüzde 50,6) 2021 yatırımlarının ekonomik ve politik gelişmelere bağlı olarak gelişeceğini belirtirken, yüzde 31,7’si ise 2021 yılını “kayıtsız şartsız yatırım yılı” ilan etmiş durumda. Yeni yılda yatırım planlamayanların oranı ise sadece 17,7.
Yatırım yapacağını ifade eden iş insanlarının ajandasının ilk iki sırasında, küresel trendlerle uyumlu olarak yeni pazar arayışları (yüzde 73,9) ve dijitalleşme (yüzde 72,3) yer alırken, AR-GE ve tasarım faaliyetleri ise yüzde 47,7 üçüncü sırada. Şubeleşme-yeni mağaza planlarının sadece yüzde 13,9 ile sınırlı kalması ise Covid-19 salgınının negatif etkilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Yeni pazar arayışlarında ise geleneksel rotamız ağırlığını sürdürecek; buna göre AB ülkeleri (yüzde 74,6) ilk seçenek olmaya devam ediyor. Ortadoğu-Afrika (yüzde 54,6) ve ABD (yüzde 43,7) pazarı, ağırlık verilecek diğer pazarlar.
Diğer yandan iş insanlarının 2021 yılı ortalama ABD doları kuru beklentisi 7,69 TL, Euro için beklentiler ise 9,47 TL seviyesinde. Yıl sonunda ise enflasyonun yüzde 17,4 olması bekleniyor.
İş İnsanları Ümitli ve Kısıtlama Sonrasında Aksiyon Almaya Hazır
AGS Global Araştırma Kurucu Ortağı Ahmet GÜLER, iş dünyasının Covid-19 salgını kısıtlamalarına bakışına ve 2021 yılı yeni yatırım eğilimlerine ışık tutan araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Her 4 iş insanından 3’ü geçtiğimiz Mart’tan bu yana ticari faaliyetlerinin gerilediğini düşünüyor. Ancak, kısıtlamaların getirdiği bütün ekonomik ve sosyal negatif etkilere rağmen, gözünü aşılama performansına çevirmiş durumda ve sağduyulu bekleyişini sürdürüyor. Ancak salgının kısa sürede biteceğini düşünmüyor ve kademeli normalleşmenin gerekliliğine inanıyor. Dolayısıyla, kademeli normalleşme uygulamalarının iş dünyasını önemli ölçüde rahatlatacağı görülüyor. Kısıtlamaların hafiflemesiyle birlikte, iç pazarda turizm, ev dışı yeme-içme ve hazır giyim sektörlerine talebin artması bekleniyor dedi.
“Dış pazarlarda ise hizmet sektörlerine yönelik önemli bir talep artışı beklentisi söz konusu. Özellikle, sağlık eko-sistemiyle ve son yıllarda teknoloji alanında yaptığı yatırımlarla ülkemiz için sağlık turizmi ve yazılım-teknoloji alanında altın bir dönem başlayabilir” diyen GÜLER, hazır giyim-tekstil sektörüne ilişkin olarak Covid-19 sonrası Çin’den boşalan pazarlardan pay alma yönünde iyimser havanın iyiden iyiye belirginleştiğini ifade etti.
GÜLER, 2021 yılında iş dünyasının anlamlı bir kısmının fırsatlar için tetikte olduğunu bulguladıklarını belirtirken, iyimserlik vurgusunun bu kategoride de karşılık bulduğuna işaret etti. Özellikle, yeni pazarlar bulma ve dijitalleşme alanındaki yatırım arayışlarına dikkat çeken GÜLER, iş dünyasının küresel trendleri kavrama yönünde pozisyon aldığını belirtti.
GÜLER, Türk iş dünyasının 2021 yılındaki iyimser yaklaşımına karşı en büyük riskin istihdam kaybı olduğuna dikkat çekerken, “Kısa çalışma ödeneği ve işten çıkartma yasakları konusunda vurgusunun iş dünyasının uygulamanın uzatılması ya da yeni bir formül bulunması yönünde bir çağrı olarak algılanmalı. Dolayısıyla, iş insanlarının temkinli iyimserliğine karşın, kısıtlama sonrası olası bir istihdam kaybı senaryosu dengeleri olumsuz etkileyecektir” dedi.
Ahmet GÜLER, bu tabloyu ekonomik ve hukuki reform ajandasının yarattığı beklentiyle birlikte okumak gerektiğinin altını çizdi ve “Zorlu ve öngörülemez bir yıl olan 2020’den büyüyerek çıkan Türkiye ekonomisinin paydaşları, aşılama performansı ve kademeli normalleşme ile birlikte gözünü ekonomik ve hukuki reform ajandasına çevirmiş durumda. Eldeki verilerden hareketle, herkesin üzerinde mutabık kaldığı ve ikna edici bir paketin iş dünyası açısından kaldıraç etkisi yaratacağı ve iyimserliği bir adım ileriye götüreceği açık” diyerek sözlerini tamamladı.
Araştırmamızın Basın Yansımaları İçin:
📌 TRT Haber Yayını:
https://www.youtube.com/watch?v=IkTnQeNQ-20&t=3s
AGSSocial: Sosyo-Ekonomik Araştırmalar ile paydaşlarımız için en net, gerçek ve güvenilir verileri, güçlü içgörüler eşliğinde sunuyor, hızla dönüşen toplumsal beklenti ve taleplere kulak vermenizi sağlıyoruz.