Pazarlama Araştırmalarının Yarını Hakkında Bir Blog: "Gelecek Geldi mi.."
Kurucu Ortağımız Abdülkadir Sıcakyüz, "Geleceğin" kapımıza dayandığı yeni gerçeklikte pazarlama araştırmalarının yarınını kaleme aldı.
Güneşin son ve yorgun ışıkları jaluzilerin arasından süzülerek odasına vurduğunda kendisinin de çok yoğun geçen bir günün ardından nasıl yorulduğunu anımsadı Harun… Sahi kaç saat olmuştu masasından hiç kalkmadan çalıştığı, düşündü ama anımsayamadı…
Kolay değildi pek tabi, 52 farklı ülkede faaliyet gösteren bir firmanın pazarlama müdürü olmak..52 farklı ülke, 52 farklı pazar ve elbette 52 farklı toplum demekti. Her toplumun kendine has dinamikleri vardı. Sadece toplumların değil,büyük resim içerisinde her bireyin satın alma davranışı dahi farklılık gösteriyordu…
Sabah evinin çalışma odasında ekibi ile online bir toplantı yapmış, geçen hafta piyasaya sürdükleri ürünün satışlarını incelemişlerdi. Herşey istedikleri gibi gidiyor, ilk olarak satışa çıktıları 12 ülkeden veriler anlık olarak ekranlarına düşüyordu. Tüketicilerin ürüne olan ilgisi rakamlarda da karşılık bulmuş, hep birlikte güne iyi başlamışlardı…
Uzun yıllardan beri hazır giyim ürünleri üreten bir firmaydı, Harun’un pazarlama müdürlüğünü yaptığı şirket. Aylarca üzerinde çalışıp geçtiğimiz hafta piyasaya sundukları yeni gömlek; bakterileri belirli aralıklarla temizleyebilen bir kumaştan yapılmış, tüketicilerinin gün içinde vücut ısılarını kontrol edebilen, kalp atışlarını ölçebilen, normalin dışına çıkan bir durum varsa cep telefonuna hemen bilgilendirme gönderebilme özelliğine sahip yenilikçi bir üründü.
Öğleden sonra ise Harun ve ekibi, gelecek ay globalde kullanıma açacakları dijital mağazalarının son konsept testlerini yapmak üzere Londra, Berlin, Kuala Lumpur ve Moskova’dan 7 katılımcı ile bir Online Fokus Grup Toplantısı yapmışlardı… Harun yeni açacakları dijital mağazanın kullanıcılar tarafından nasıl karşılanacağını çok merak ediyor, bu toplantıyı çok önemsiyordu..
Moskova’da bulunan Arthur, dijital mağazadan alışverişi deneyimliyor, canlı bir şekilde üzerinde inceleme imkanı tanıyan ürünleriekrandan deniyor, bir taraftan da mağazanın içinde sanal tur atarak taleplerini iletiyordu.. Dünyanın her biri başka bir köşesinden insanlar bir araya gelmişler ve yeni açılacak dijital bir mağazanın konsepti hakkında konuşur olmuşlardı…
Harun kahvesinden keyifle bir yudum adı ve“sahi işlerimiz ne zaman bu hale geldi” diye düşünmeye başladı. Oysa çok değil sadece birkaç yıl öncesinde devasa AVM’ler içinde mağazalar açabilmek adına rakipleri ile kıyasıya mücadele ettikleri aklına geldi..
Pazarlamanın Yeni Gerçekleri
Aslında bugün pazarlama alanında bir gerçeklik olarak karşımıza dikilen teknolojik gelişmelerin uzun süredir ayak seslerini duymuyor değildik. Ancak şaşırtıcı olan son yıllarda iyiden iyiye birbirleri ile entegre olmuş vaziyette karşımıza çıkmaları oldu. Bu yeni trendlerin tüm dünyadaki pazarlama uygulamaları üzerinde etkisini artık daha da fazla hissedeceğimiz bir döneme giriyoruz.
İçinde bulunduğumuz süreç bizlere işlerin hızla dijitalleştiğinin, dalga dalga hayatımızı saran Paylaşım Ekonomisinin, tüketicinin düşünme biçimlerini yeniden tanımlayan Çok Kanallı Pazarlama Modellerinin (Omni-channel), pazarlamanın sadece ürün ya da hizmet satmaktan ibaret olmadığını gösteren Sosyal Müşteri İlişkileri Yönetiminin, yeni medya eko-sisteminde marka-hedef kitle mesafesini hiç olmadığı kadar değerli ve aynı zamanda tekinsiz kılan İçerik Pazarlamasının ve daha birçok yeniliğin hayatımıza hızla gireceğini göstermekte.
Pazarlama 4.0 kavramını ortaya atan ünlü akademisyen Philip Kotler’e göre; gittikçe dijitalleşen bir dünyada, pazarlama uzmanlarının insan merkezli pazarlamanın gücüne daha fazla kucak açmaları ve yeni oluşan trendlerle birlikte “insanı merkezine koyan” içgörü üretmeleri gerekiyor.
Pazarlama Araştırmalarında da durum çok farklı değil, artan mobilite ve bağlanabilirlik ile teknolojik imkanlar ne kadar artmış gözükse de, markalar hakkında yorum yapmak, değerlendirmek için tüketicilerin artık oldukça kısıtlı vakitleri var. Hepimizin gün içinde deneyimlediği gibi, hayatın akışının hızlanması ve dikkat sürelerimizin azalması sonucu birçok konuda odaklanma sorunu yaşamaktayız. Birçok farklı kanaldan (online – offline) enformasyona maruz kalmamız da cabası.
Bu gerçek karşısında markaların da tüketicilerin hızına yetişmesi ve onların hızlı değişen taleplerine aynı süratle cevap verebilmeleri gerekiyor. Pazarlama Araştırmalarında önümüzdeki dönemde online yöntemleri, yapay zeka uygulamalarını, sosyal dinlemeyi çok daha fazla göreceğimiz bir sürece doğru evrilmekteyiz.
Aslolan değişime ve dönüşüme ayak uydurabilmektir. G. Bernad Shaw’ın dediği gibi; “Hepimiz yeniden doğmalıyız, sonra bir daha ve bir daha…”. Gelecek Geldi ve öyle anlaşılıyor ki, yerini hızla başka bir geleceğe, dahası gelecekler’lere bırakacak. Artık ona eski konforlu konumumuzdan, sabitimizden yani bir gün geleceğini var saydığımız noktadan bakma lüksümüz kalmadı. Bu yeni gerçeğe kendisini hazırlayan ve değişime hızlı adapte olan markaların ayakta kalabileceği bir dönemin başlangıcındayız. Tam da bu yüzden, gerek markalarımız gerekse marka elçileri olarak biz pazarlama araştırmacıları bunun farkında olmalı ve hazırlıklarımızı bu yönde yapmalıyız.
Abdülkadir SICAKYÜZ, AGS Global Kurucu Ortak